Masal Tavşan ve Yavrusu
Resim Azra Zeynep Ertürk 3/B
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Beykoz'un Zerzevatçı Köyünde bir tavşan varmış. Bir de onun küçük yavrusu. Birlikte mutlu bir şekilde yaşıyorlarmış.
Bir gün hava çok soğukmuş, tavşan yemek yapmak için dolapları açmış ama hiç yiyecek kalmamış. Karınları da çok acıkmış. Yavrusuna demiş ki:
- Karnımız çok acıktı, akşam olunca da açlıktan uyuyamayız. Ben gidip tarladan havuç toplayayım biraz. Sen evde uslu uslu otur.
Tarlada dolaşmış dolaşmış hiç yiyecek bulamamış. Yorgun argın evine dönerken yol kenarında sebze satılan manavı görmüş. Havuçlar kıvırcıklar nefis görünüyormuş. Dayanamamış manavcıya sormuş, korkarak tavşan:
- Bu gün hiç yiyecek bulamadım. Bana ve evdeki küçük yavruma verebileceğin biraz havuç var mı? Lütfen çok açız demiş.
- Hayır. Parasız olmaz, demiş manavcı.
- Param yok açlığa dayanamaz yavrum, demiş tavşan.
Manavcı tavşanı kovalamış. Tavşan kaçmış. Bu sırada üstlerinde dolaşan karganın kırılması için yukarıdan attığı büyük bir ceviz manavcının kafasına düşmüş. Manavcı of of karam şişti anam ben ne günah işledim diyerek bağırarak oradan uzaklaşmış.
Tavşan da manavcının küçük olduğu için beğenmeyip atmak için kenara ayırdığı havuçlardan toplamış alabildiği kadar. Evinin yolunu tutmuş.
Manavcıyı gören berber onun haline acımış ve demiş ki:
- Gel buraya kafana buz koyalım da şişmesin.
Manavcının kafasının şişi inip ağrısı geçince:
- Keşke verseydim tavşana biraz yiyecek, demiş.
- Yaa! Demiş berber. Şimdi mi aklın başına geldi?
Tavşan evine gidince havuç çorbası yapmış. Manavı da düşünüp gülmüş. Çorbalarını içip biraz sohbet etmişler. Yataklarına yatıp mışıl mışıl uyumuşlar.
Ertesi gün manav yoldan geçen tavşanı görmüş ve onun alması için iki havucu dükkanının kenarına bırakmış. Tavşan çekin çekine gidip havuçları almış. Bu böyle devam etmiş. Manavcının adı Tavşanlı Manav olmuş.
Onları gören insanlar oradan daha çok alış veriş yapmaya başlamışlar. Bir gün müşterilerden biri tavşanı yakalamak istemiş. Manavcı uyarmış müşteriyi ve:
- Bu tavşanı koruyan bir karga, bir de manavcı var. Sakın tavşana dokunma demiş.
Berber de kedisiyle birlikte onlara bakıyormuş. Hep birlikte gülüşmüşler.
Makbule Ertürk 25.01.2021